2 Eylül 2018 Pazar

İSKAMBİL KÂĞIDINDAN GÖKDELEN

TÜRKÇE (For English, see "House of Cards")


4 Ağustos 2018- Arjantin'de bir arkadaştan:

Merhaba. Sadece meraktan soruyorum, Türkiye'de neler oluyor?
12 000 km. uzaktan beri bizim ekonomimizi etkileyen krizden bahsediyor herkes. Gerçek şu ki sizin paranız devalüasyonda bir numara (%45) ve bizimki de ikinci sırada (%35). Bizim durumumuz aslında 2015'ten beri uygulanan neo-liberal politikaların sonucudur; oysa o tarihe kadar işsizlik oranı sade %6, endüstri ve iç pazar canlı, ve GSYH'nın sadece %40'ı dış borca kilitliydi. (GYSH= Gayrısafi Yurtiçi Hasıla) Şimdi ise borç ve yoksullukta bu güne kadar görülmemiş bir artışla tam anlamıyla dökülüyoruz. Sizin ülkede neler olduğunu biraz özetlesen de bizi nasıl etkiliyor olabileceğini anlamaya çalışsam, nihayet şu sırada dünyanın en kırılgan iki ekonomisiyiz, en azından öyle diyorlar. Umarım bu duruma rağmen iyisinizdir. Kendinize iyi bakın.

14 Ağustos 2018, benden Arjantin'deki arkadaşa:

Bahsettiğin neo-liberal politikalar burada yıllardır uygulanmakta, ve Türk hükümeti ABD tarafından cömertçe desteklendikçe refah seviyesi bütün gösterişiyle yükseliyormuş gibi bir görüntü oluştu. Baştan ABD'nin desteğini alan AKP hükümetinin misyonlarından biri Ortadoğu'nun ABD ve İsrail istekleri doğrultusunda yeniden düzenlenmesinde, rejimlerin ve hudutların değişmesinde (Türkiye dahil) üstüne düşeni yapmaktı. Bu proje (Büyük Ortadoğu Projesi) Türkiye'nin lâik milli devletten teokrasiye, milli menfaatleri biryana bırakıp bir dini lidere bağlanarak, onun her dediğini yapacak bir ümmete dönüşmesini
Gülen ve Erdoğan-
eski sıkı ortaklar!
öngörüyordu. Bu lider
pozisyonunun önde gelen adayı Pennsylvania'da oturan, kutsallık staüsü giydirilmiş gönüllü CIA ajanı bir kaçak imamdı- ve hâla da öyle. AKP'nin ve (o günkü) Başbakan Erdoğan'ın rolü Gülen tarikatının yargıya, polise, orduya, akademik dünyaya ve basına sızmasına yardımcı olmak, lâik cumhuriyetin tüm savunucularını asılsız ithamlarla tutuklamaktı. Bu 2013'te Gezi
Gezi olayları, 2013.
(Görüntü medyadan.)
ayaklanmasına kadar böyle devam etti. O tarihten sonra ABD Erdoğan'ı tasfiye etmek istedi.


Ama Erdoğan karşı koydu; eski yoldaşı Gülen'i düşman ilan etti ve ABD'nin milli duyguları silme politikasından ayrıldı. PKK'ya olan tavizkâr tutum da değişti, bu da ABD'nin Suriye, Irak, ve hatta Türkiye'nin güneydoğusu ile igili planlarını tersyüz etti.


Solda: Türkiye sınırları içinde PKK "kontrol noktası", 2015 Ağustos ya da daha önce.
Sağda: Diyarbakır Sur, Aralık 2015.
(Görüntüler medyadan.)

Erdoğanın tutumundaki bu değişiklikler popüleritesinin fırlamasını sağladı. ABD 2016'da bir askeri darbeyle Erdoğan'ı indirmeye teşebbüs etti. Yıllar yayılan bir süreçle Silahlı Kuvvetler içine Gülen tarikatı üyesi subaylar yerleştirilmişti, darbe teşebbüsü bunların üzerinde Gülen'in etkisi kullanılarak gerçekleştirdi. Erdoğan bu yüzleşmeden daha da güçlenmiş olarak çıktı.

Solda: ABD tarafından Gülen'in müritleri olan subaylar aracılığıyla yapılan başarısız darbe teşebbüsünün kanlı gecesi 15 Temmuz 2016. (Görüntü medyadan.)
Sağda: Darbe teşebbüsünden sonra Erdoğan dünyaya meydan okuyor. 
(Görüntü kendi objektifimden.)

Erdoğan artık Cumhurbaşkanı, hem de bugüne kadar o makama hiç verilmemiş yetkilerle. ABD ise, bu sefer
Evanjelist rahip Andrew Brunson.
(Görünt medyadan.)
kabadayı Trump'ın liderliğinde, Türkiye'nin kırılgan ekonomisini kullanarak Erdoğan'ı dize getirmeye çalışıyor. Son çekişme konusu darbe teşebbüsüne bulaşmış bir "casus" olma suçlamasıyla tutuklu bulunan Brunson adında Amerikalı bir rahip. Davası halen sonuçlanmış değil.

14 Ağustos 2018- Arjantin'deki arkadaşımdan bana:

Vay canına. Görünüşe bakılırsa dünyanın her tarafında aynı tarife kullanılıyor. Ve şu saçmalığa bak, biz Türkiye'den sadece televizyon dizileri ithal etmekle kalmıyoruz- en büyük buzdolabı imalatçılarından Arjantin'in yıllanmış çokuluslu şirketi Siam 100 çalışanını işten çıkarıyor çünkü Türkiye'den buzdolabı ithal edecekmiş... Ekonomimiz çöküyor, birçok sıkıntımız ortak: bütün milli fikirlerin ve problemlerimize çözüm teşebbüslerinin bastırılması, ABD'nin ana hedefinin bizim kaynaklarımız olması, 12 yıl boyunca bizi dünyadaki ekonomik fırtınalardan korumuş olan iç pazar ekonomisi için ümit kalmaması. Yerel tarım üreticilerinin ürünlerini istedikleri yere satıp dolarlarını istedikleri yere göndermelerine izin veren aptal hükümetimiz şimdi dolar kıtlığı çekiyor; yerel üreticilerein ve madencilerin vergilerini düşürdü, pazarları hertaraftan gelen ithalata açtı. Sonuç endüstrinin can çekişmesi, döviz kıtlığı, ve IMF'nin geri gelmesi. Bizi Tanrı kurtarsın... Kendinize iyi bakın, şimdi neler olup bittiği hakkında daha iyi fikir edindim.  

15 Ağustos 2018- Arjantin'deki arkadaşımdan bana:

Görünüşe bakılırsa  yöneticilerimiz ekonomik krizin bütün dünyada olduğuna bizi inandırmak için Türkiye'deki durumu bahane ediyorlar, ki tamamen gerçek dışı.

15 Ağustos 2018- benden Arjantin'deki arkadaşıma: 

Ama ABD'nin doları silah olarak kullanmasından zarar gören birden fazla ülke var. Komşularımız Rusya ve İran ABD'nin yaptırımlarından sıkıntı içinde, şimdi artık bize de uyguluyor. Bizim durumumuz daha da aşağılayıcı çünkü sözümona müttefikiz. Eğer a- Suriye ve Irak'tan çıkarsak ve hatta, daha da iyisi, oralarda ABD politikalarına uyumlu davranırsak, b- bölgede bağımsız bir Kürdistan kurulmasına ve bunun bir kısmının Türkiye topraklarından kesilip çıkarılmasına göz yumarsak, c- Kıbrıs'tan vazgeçersek, d- Akdeniz'deki haklarımızdan vazgeçersek, e- İran'a uygulanan yaptırımlara katılır, hatta İran'a karşı olası bir askeri operasyona katkıda bulunursak, f- NATO dışı ülkelerden silah almaktan vazgeçersek ve g- Gülen'le barışıp müritlerinin eskisi gibi güçlü ve etkili makamlarda yer almalarına izin verirsek o zaman dolarlar tekrar akar ve biz de yine güçlü bir ülke olduğumuz hayâliyle uyutuluruz. 

15 Ağustos 2018- Arjantin'deki arkadaşımdan bana: 

İmlâ hatalarım için özür dilerim. Android yazdıklarımı İspanyolcaya çevirmeye çalışıyor.😂

Durumu anlıyorum. Korkarım ki buradaki CEO'lar çetesi durumdan istifade edip buna sadece bir "dünya krizi" diyerek kendi becerisizliklerini halktan gizlemek istiyor. Gerçek şu ki borcumuz GSYH'nın %80'ine çıktı. Borca karşı garanti olarak kaynaklarımızı gösterdiler, bu da dünyanın ikinci büyük lityum rezervinin yabancıların eline geçebileceği anlamına geliyor.

Böyle şeylerin upuzun bir geçmişi var bizde. Arjantin'de Sağ, "ben yabancılar için çalışırım" anlamına gelir, diğer bir deyişle ABD'ye. Böyle devam ederse iflasın eşiğindeyiz, borçları ödeyecek para yok... 

16 Ağustos 2018- benden Arjantin'deki arkadaşıma: 

Çok benzer durumlar, tek fark doların politik emellere ualşmak için levye olarak kullanılması. Ama "dünya krizi" lâfında gerçek payı olabilir, çünkü sistem geleceğe borçlanmayı teşvik ediyor. Bizde iki dini bayram vardır ve hemen her zaman bir haftayı dolduracak kadar uzatılırlar. Bazı bankalar ailelere bu bayramlarda saçıp savurmak için kredi önerirler, geri ödemesini de birkaç yıla yayarlar. Sonuçta tadını alıp alışkanlık hâline getirirseniz borcunuz geri ödeyebileceğinizden çok hızlı artacaktır.


Geçtiğimiz Kurban Bayramı'nda trafikte sıkışıp kalmış tatilciler. Hükümet
yine 9 güne tamamladı ve vatandaşlar dökülüp saçılıyorlar. Koyunlarımızı,
sığırlarımızı kurban ederiz ama lükslerimizi asla! Ekonomik krizde bile.
(Görüntü medyadan.)
22 Ağustos 2018- benden Arjantin'deki arkadaşıma: 

Yine merhaba... Çatırdayan ekonomimiz hakkında son günlerdeki mesajlaşmamızı blog'umda yayınlayabilir miyim? Durum hakkında birşeyler yazmanın çabuk ve kolay bir yolu, ayrıca hikâyenin senin taraftan nasıl göründüğünü paylaşmak da yazıya ilgi katacaktır. 

22 Ağustos 2018- Arjantin'deki arkadaşımdan bana:

Merhaba... tabii, yap. Eğer cumhurbaşkanımızın (Mauricio Macri) Panama Belgeleri'nde gözüktüğünü ama bundan hiç bir sonuç çıkmadığını (Panama Papers= yüksek meblalarda para ve vergi kaçırma skandalı), dünyanın en yoz üç cumhurbaşkanından biri sayıldığını ve IMF sayesinde rekor hızla güneyin Yunanistanı olma yolunda olduğumuzu da ilave edersen bana uyar. Kendine iyi bak.

23 Ağustos 2018 Perşembe

HOUSE OF CARDS

ENGLISH (Türkçe için bkz. "İskambil Kâğıdından Gökdelen")

Aug 14th, 2018- From a friend in Argentina:
 
Hi .... Just out of curiosity: I´m wondering what the hell is happening over in Turkey. Everyone is talking about a crisis that is affecting our economy, 12.000 k away. The truth is that you have the number one devaluated currency in the world (45%) and we have the second one (37%). Our case is as a result of the neo-liberal policies applied to a country which had -up to December 2015- only 6% unemployment, an industry and internal market thriving, plus only 40% of its GDP in external debt. Now we are literally falling apart, with an unprecedented growth of debt and poverty. If you could make a summary of what is going on in your country, so as to try to understand how your crisis can affect us, since we are the two most fragile economies in the world at the moment, so they say... I hope you ... are doing well, despite this situation. Take care!


... the neo-Liberal policies you mention have been in practice for years, the Turkish government was being generously fed by the US, providing us with all the appearance and trappings of increasing affluence. The AKP government, originally endorsed by the US, has been included in (but was not restricted to) a project for the re-arrangement of the Middle-East, its regimes, its borders (including ours), to fit US and Israeli interests. The project (the Greater Middle East Project) called for the transformation of Turkey from a secular national state into a theocratic religious community with no national interest in mind and ready to follow any spiritual leader in whatever direction to which that leader points. The first candidate for that position was (and is) a renegade imam named  Fethullah Gülen living in Pennsylvania- a
Gülen and Erdoğan-
once close partners!

willing CIA puppet with a sacred status. The role of the AKP and (then) Prime Minister Erdoğan had been to help the Gülen cult infiltrate the judiciary, police, military, press and academic world, and round up all defenders of the secular republic on trumped up charges. This went on until the Gezi riots of 2013, after which the US
The Gezi riots of 2013.
(Image from the media.)
tried to get rid of Erdoğan. 


But Erdoğan fought back, declared old partner Gülen an enemy, and departed from the U.S. policy of erasing national sentiments. The lenient attitude toward the PKK also changed, turning over US plans in Syria and Iraq, as well as southwest Turkey! 


Left: PKK "checkpoint" well inside Turkish borders, in or before August 2015.
Right: Diyarbakır Sur after the crackdown, December 2015.
(Image from the media.)



With this change Erdoğan's popularity skyrocketed. The US attempted to bring Erdoğan down with a coup (2016), through Gülen's influence on members who had infiltrated the Forces over the years. Erdoğan emerged even stronger.

Left: The bloody night of the failed coup, July 15th 2016, engineered by the US through
devotees of the Gülen cult in the Turkish Armed Forces.
Right: The victorious Erdoğan defying the world in the aftermath: "You cannot make us (me) bow our (my) head(s), you cannot make us (me) bend our (my) knee(s), you cannot succeed!" (The missing pronoun makes for the intentional ambiguity.) The Islamist turning Nationalist.
(Image on left is from the media, the one on the right is from my own camera.)
Now he has become President, with powers that office never had. The US, under
Evangelist priest Andrew Brunson.
(Image from the media.)
the bullyish Trump, is now trying to use Turkey's vulnerable economy to reduce Erdoğan to submission. The latest argument is over an American priest named Brunson who was arrested in 2016 as a "spy", for alleged involvement in the coup; the trial is still going on.

August 14th 2018- from my friend in Argentina to me:

Gosh... well, it seems the recipe is similar all over the world. And absurdly enough, we are not only importing soap operas from Turkey, also one of the biggest manufactures of fridges, the old Argentinian multinational Siam, is firing 100 employees to start importing fridges from Turkey... Our economy is crumbling, many things in common: the suppression of all national ideas or attempts at a solution of our problems, our resources as the main goal of USA and no chances of an internal market which was what saved our economy from all storms around the world for twelve years. Our absurd government has a lack of dollars after allowing producers to sell their crops and send their dollars wherever they please, they reduced taxes to producers and to the mining business, and opened up our market to all imports from anywhere. The result being a dying industry, lack of foreign currency and a return of the IMF. God save us... Take care, now I have a clearer view of what´s going on...

:

It seems our gobernantes is trying to use the Turkish situation to tell us that the economy is crumbling all over the world, which is not true...

:

But more than one country suffers from the U.S. using the Dollar as a weapon. Our neighbors Russia and Iran are both suffering from U.S. sanctions, as we are. In our case, it is more offensive because we are supposed to be allies. If we a-move out of Iraq and Syria, or better still, follow the US policies there, b- allow an independent Kurdistan in the area, part of it to be carved out of Turkey, c- give up on Cyprus, d- give up on our rights in the Mediterranean e- join in sanctions on Iran, even contribute to a military operation against it, f- give up on planned arms purchases from non-NATO countries and g- kiss and make up with Gülen and allow his minions back into positions of power and influence, the dollars will come back rolling in and we will once again be lulled into an impression of power.



Sorry for my misspellings, Android attempts to turn what I write into Spanish 😂
 
I see the situation. I'm afraid that over here, these gang of CEOs in power is just using the situation to convince people that they're not clumsy, it's just a "world crisis". The truth is that our debt has gone up to 80% of our GDP, they have offered our resources as guarantee of payment, which means that the second largest lithium deposit in the world could end up in foreign hands.

We have a whole history of the sort over here. Right wing in Argentina means "I work for foreign interests, aka U.S.A.". If matters continue like this, we'll be on the brink of a default. There is no money to pay back....



Extremely similar circumstances, the only difference being the dollar being used for political leverage. The "world crisis" might have some truth in it, though, since the system encourages borrowing from the future. We have two religious holidays, which are always extended to cover a whole week. Some banks offer families loans to splurge on those holidays, to be repaid in installments over several years. The result is that, once you get a taste of it and turn it into a habit, your debt increases much faster than you can repay it.

Stranded holidaygoers during present religious holiday- Kurban Bayramı,
 the "Sacrificial Holiday". The government once again generously extended it to 9 days, and once again, the population is splurging. We'll sacrifice lambs and cattle but not our luxuries- not even in an economic crisis!
(Image from the media.)


Hi again... Would you mind if I published our recent communication about our crumbling economy on my blog? It would be a quick and easy way for me to write something about the situation, and would add interest by referring to your side of the story as well.

Aug. 22nd, 2018- from my friend in Argentina to me:

Hi... go ahead, no problem. If you want to add that our president is on the Panama papers list without consequences, that he is considered one of the three most corrupt presidents in the world and that thanks to the return of the IMF we are on the way to become the Greece of the south in record time, OK with me. Take care.

(I corrected the typos and rephrased one unclear sentence.)